Aziz okuyucu,
Bizim Ahıska dergisinin, ikinci sayısını takdim ediyoruz.
Birinci sayımız, hedef kitleye ulaşmış; büyük bir sevinç, memnuniyet ve takdirle karşılanmıştır.
Biz, ilk sayımızın takdim yazısında ifade etmeye çalıştığımız yayın ilkelerimiz doğrultusunda üzerimize düşeni yapmanın sevincini yaşıyoruz.
Ahıska Türkleri davası yolunda yapılması gerekenleri bir an evvel gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz. Zira zaman çok geç, problemler tahammül edilemez noktaya gelmiştir. Türkiye’ye gelen Ahıskalıların ikamet izni, çalışma hakkı, diploma denkliği, vatandaşlık meseleleri artarak devam etmektedir. Rusya Federasyonu’nun Krasnodar bölgesindeki Ahıskalıların ABD’ye gitme yahut Rus Kazaklarının kurşunlarına hedef olma gibi iki ateş arasındaki hayat devam etmektedir.
Federasyonumuzun kurulmasından sonra ilk iş olarak sesimizi duyurmak için gereken bir yayın organını okuyucuya ulaştırdık. İkinci önemli iş olarak da Ahıska Türkleri davasının ciddî bir plâtformda ele alınmasıydı, bunu da gerçekleştirdik.
27 Kasım 2004 tarihinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans salonunda gerçekleştirdiğimiz Sürgünün 60. Yıldönümünde Ahıska Türkleri Birinci Ankara Konferansı, plânladığımız şekilde başarıyla yapıldı.
Konferans, nezih bir ortamda, olgun bir havada, kalabalık ve seviyeli bir topluluk huzurunda, en yetkili devlet, siyaset ve bilim adamlarının iştirakiyle gerçekleşti. Bu sayımızda söz konusu konferansta yapılan konuşmalar ve bilim adamlarının sunduğu tebliğleri okuyacaksınız. Dileğimiz, Ahıska Türkleri meselesiyle ilgili resmî birim ve şahsiyetlerin, büyük bir özen ve emekle hazırlanan bilimsel konuşmalardan yeteri kadar yararlanmasıdır.
Ahıska Türklerinin yaşadığı tarihî olayların muhatap ülkeleri durumundaki Rusya Federasyonu ve Gürcistan’ın Ankara temsilcilikleri de Birinci Ankara Konferansı’na davet edilmişlerdi. Gürcistan Büyükelçisi, mazeret bildirerek gelmemiş, Rusya Büyükelçiliği de gözlemci olarak bir diplomat göndermiştir. Biz, Sayın Büyükelçilerin de bu konferansa katılarak ülkelerinin bu meseledeki sorumluluğu hususunda dünya kamuoyuna yeni bir mesaj vermelerini arzu ediyorduk. Ne yazık ki biri Ahıska Türklerinin vatanını işgal ve istilâdan sonra masum halkını sürmüş; bu istilâ ve sürgün mirasına konan diğeri de sürgün halkın vatana dönmesine müsaade etmemek noktasında ayak diremiştir. Bu hususların insan hakları ve uluslararası hukukta ne gibi yaralar açtığını yeniden düşünme fırsatını kaçırmışlardır.
Bu arada Ahıska Türkleri meselesini hatırlatmak amacıyla ülkemizi ziyaret eden Rusya Federasyonu Devlet Başkanı V. Putin’e Başbakanlık ve Rusya Elçiliği vasıtasıyla gönderdiğimiz mektubu da okuyacaksınız.
Dergimiz çıktığı sırada Avrupa Konseyi’nde görüşülmekte olan Ahıska Türkleri meselesiyle ilgili gelişmeleri sonraki sayımızda vermeyi düşünüyoruz. Bu sayıda ağırlıklı olarak konferansa yer verdik. Diğer taraftan önceki sayıdaki birkaç yazının devamı niteliğindeki tefrikalarla, Azerbaycan’dan gelen yazılar da ayrı bir çeşni olmuştur.
Kırgızistan derneğimiz de Sürgünün 60. yıldönümünde Bişkek’te bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıyla ilgili yazı ve fotoğrafları dergimizde göreceksiniz.
Dergimiz, Türkiye’nin dört bir yanından başka Ahıska Türklerinin yaşadığı Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a da ulaşmıştır.
Bu sayıyı yeni bir dolgunluk ve yeni bir sevinçle takdim etmenin sevinciyle bütün Ahıskalı hemşehrilerimizi ve Ahıska dostlarını selâmlıyoruz.