Ahıska Türkleri Birinci Ankara Konferansı Protokol Konuşması -1

TBMM’nin Değerli Başkanvekili,

Değerli Milletvekillerimiz, Değerli Konuklar ve Ahıskalı Kardeşlerim,

Değerli Basın Mensupları,

Hepinizi saygıyla selâmlıyorum. Hayırlı sabahlar, hayırlı günler diliyorum ve bu toplantımızın inşallah verimli geçmesini, somut sonuçlar üretmesini ve fayda getirmesini temennî ediyorum. Uzaklardan gelen Ahıskalı kardeşlerime de hoş geldiniz diyorum.

Ahıskalı kardeşlerimiz zor günler yaşadılar. Bunu hepimiz biliyoruz ve burada da Federasyonun değerli  başkanı ayrıntı verdi. Bunu hepimiz içimizde hissettik, yaşadık ama o günler geride kaldı. Yani 1944  totaliter yapıların o günkü zulmü geride kaldı. Dünya bugün, özellikle bizim bölgemiz daha iyiye gidiyor inşallah. Bu bölge biliyorsunuz 1990’lar sonrası  büyük değişim geçirdi. Hem Avrasya coğrafyası hem Kafkaslar hem de Balkanlar, eski Sovyetlerin ve eski Yugoslavya’nın dağılması, oradaki coğrafyayı yeniden şekillendirdi veya dağıttı bir anlamda. Türkiye o tarihten sonra o bölgelerle daha ileri ilişkiler kurmaya başladı. Çünkü bu bölge, hem Avrasya coğrafyası hem  Kafkaslar hem Balkanlar, bizim tarihimizin bir parçası, medeniyetimizin hinterlandı ve bizim kültür coğrafyamız. Ve oralarda yeni kurulan kardeş devletlerle de yoğun ilişkilerimiz var.

Ahıska Türkleri şimdi bu devletlerden birkaç tanesinde yaşıyor. Dağıldılar. Bunda Ahıska Türklerinin hiçbir günahı yok. Ne 44 sürgününde ne sonraki gelişmelerde, kendi dışlarında kendilerine uygulanmış bir sürgün, maalesef acı bir hayat. Hepimiz biliyoruz, o bölgeyi gidip görenler daha iyi bilir. Ahıska Türklerini yakından tanıyanlar daha iyi biliyorlar. Ahıska Türkleri çok uyumludur. Çok uysaldır. Bulundukları devletlerde de  iyi vatandaştır. Çalışkandır, dürüsttür ve bunu da laf olsun diye söylemiyorum. Bakın biz sayın Başbakanımızla bu bölge ülkelerini beraber ziyaret ettik. Ve her gittiğimiz ülkede, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve  Azerbaycan, her gittiğim ülkede mutlaka devlet yetkilileri yanında Ahıska Türklerinin temsilcileriyle de görüştük, özel olarak da. Onların temsilcilerini aratıp bulduk ve görüşme yaptık. Oradaki hayatları nasıldır, nelerle uğraşıyorlar, kendilerine oralarda sıkıntılar çıkarılıyor mu? Rahatları yerinde mi, bunları da görüştük. Ve buna da çok özen gösteriyoruz.

Siz şundan emin olun, Türkiye Cumhuriyeti, Ahıska Türkleriyle özel olarak daima ilgilenmiştir. Ama şu anda hükümetimiz daha ileri bir ilgi içindedir ve bu ilgi sürecektir. Biz hükümet olarak sözden çok somut adım atmayı, her konuda pratik somut adım atmayı çok önemli görüyoruz. Sonuç almayı çok önemli görüyoruz ve bu konuda da az evvel ifade edildi, meselâ Gürcistan Ahıska yurdu konusunda, Gürcistan’ı ziyaretimizde yine değerli Parlamento Dostluk Grubu Başkanı milletvekilimiz de ifade etti. Başbakanımızla birlikte Gürcistan Cumhurbaşkanı ve görüşmeye katılan resmî heyetle görüşmelerde bu konu gündeme getirilmiştir. Biz konunun farkındayız ve üzerindeyiz.

Ayrıca şunu da çok önemli görüyoruz değerli kardeşlerim, şu anda Ahıskalı kardeşlerimizin bulundukları ülkelerde rahat etmeleri önümüzdeki belki ilk konudur. Yani orada meslek açısından her alanda meslek edinmeleri, geçimlerini daha rahat sürdürmeleri, orda rahat etmeleri önemli. İkincisi kendi aralarındaki irtibatları önemli. Organizasyonlar olarak bölünmeden, ihtilâflara düşmeden, kendi aralarındaki irtibatları. Bunu sağlamak açısından bu sene temmuz ayında, Azerbaycan Bakü’de biliyorsunuz Ahıska Türkleri temsilcilerinin bir toplantısı oldu. Bunu biz destekledik, biz gerçekleştirdik bir anlamda. Biz tabi örgütlerin kimlikleriyle fazla ilgilenmiyoruz. Ahıskalı kardeşlerimizin kuruluşları, inşallah kendi aralarında bu ihtilâfları giderirler, bir federasyon olurlar; kopukluklar olmaz, tabi tek muhatapla işler daha verimli yürür, biz de onu diliyoruz.

Bunun ötesinde Türkiye’deki Ahıskalı kardeşlerimizin hakları, buraya yerleşmeleri, buradaki üniversite anlamındaki denklikleri gibi konular var. Onlar da bilgimiz dahilindedir. Yani diğer konularda mümkün olduğunca çözümler bulunuyor. Fakat diploma denkliği, üniversite denkliği çok farklı bir konu. Bunu doğrusu, söylemekten de bazen insan üzülüyor. Ama üniversite ayrı mekanizma. Değişik ülkelerdeki üniversitelerle denklik konusunu yürüten Yüksek Öğretim Kurumu mekanizmasıdır. Umarız, o konuda da çözümler olur. Bu yalnız Ahıska Türkleriyle ilgili bir konu değil. Bunu da bilsinler kardeşlerimiz.  Bu, ülkelerdeki üniversitelerle Türkiye üniversiteleri arasındaki denklik meselesidir. Eğitimdeki benzerlik, program benzerliği, üniversitelerin uluslararası kredibilitesi vs. açısından değerlendirmeler yapılıyor. Sizler hangi ülkede eğitim gördüyseniz, o ülkelerdeki üniversiteyle Türkiye üniversiteleri arasındaki denklik meseleleridir. Yoksa Ahıskalı kardeşlerimize özel uygulanan bir mesele değildir. Türkiye’den de vatandaşlarımız gidiyor, o bölgelerdeki ülkelerdeki bazı üniversitelerde eğitim görüyorlar ve geldiklerinde denklikleri sağlanamayabiliyor. Bunu YÖK kabul etmeyebiliyor. Yani bu tür sorunlar bu şekilde yürüyor.

Bu tabi bir bilimsel toplantı. Umuyorum, buradaki hukukçuların, değerli hocalarımızın verimli tartışmaları bize de fayda sağlar. Burada çıkacak görüşlerden, sonuçlardan biz de faydalanmak isteriz. Ama akıllıca, örgütlüce kendi meselelerimizi takip etmek zorundayız. Biz, Gürcistan da dahil diğer ülkelerle görüşmelerimizde, iyi dostluk ilişkileri içinde, dostça, Ahıska Türklerinin meselelerini görüşüyoruz, görüşmeye de devam edeceğiz.  Siz de bu tür faaliyetlerinizle, böyle toplantılarınızla bizlere katkı verirseniz memnun oluruz.

Ben tekrar şahsım ve hükümetim adına şunu size söylüyorum: Ahıska Türkleri bizim kardeşlerimiz. Bunu biz laf olsun diye söylemiyoruz. Zaten biz hükümet olarak çok laf olsun diye söz söylemiyoruz. Bir şey söylüyorsak onun üzerindeyiz ve yapıyoruz. Bu bizim kendi samimî duygularımızdır, düşüncelerimizdir, politikalarımızdır. Somut olmaya, gerçekçi olmaya gayret ediyoruz. Yapamayacağımız şeyleri söylememeye önem veriyoruz. Bu konu üzerindeyiz. Sizin Türkiye’deki rahatınız, Kırgızistan’daki, Özbekistan’daki, Kazakistan’daki, Azerbaycan’daki kardeşlerimizin rahatı bizim meselemizdir. O ülkelerin içinde yaşasalar da onlarla görüşüyoruz. Bu meseleyi Gürcistan’la da en üst siyasî platformda dile getirdik ve buna devam edeceğiz. Ben bu vesileyle,  bu sıcak toplantınızda bulunmaktan, aranızda olmaktan ve sizin duygularınızı paylaşmaktan çok memnunum, mutlu oldum. Hepiniz tekrar şahsım ve hükümetimin selâmını iletiyorum. Toplantımız verimli olsun. Hoşçakalın.

Prof. Dr. Beşir ATALAY 
Devlet Bakanı